Fundamentalist Nedir? Kısaca Fundamentalizm Kavramı ve Özellikleri

Fundamentalist Ne Demek?

Fundamentalizm köktencilik ya da köktendincilik demektir. Bu anlamda köktenci ya da köktenci eğilimlerden yana olan, bu yönde tutum sergileyen kişilere fundamentalist denir.

 

Birçok insan için baskı ve hoşgörüsüzlük anlamı taşıyan fundamentalizm, liberal değerler ve kişisel özgürlüğün düşmanı olarak görülür.

 

Bu eğilim, komünizmin yıkılmasıyla birlikte gelişmiş batıdaki birçok kişide dini fundamentalizmin özellikle de İslami fundamentalizmin dünya düzeninin öncelikli tehdidi olarak Marksizm’in yerine geçtiği inancını uyandırmıştır.

 

20.yüzyılın son yıllarındaki dini fundamentalizm deki duygu patlaması, laikleştirme, sekülerleşme tezinin savunucularını allak bullak etmiştir.

 

Çünkü modernleşme ve sanayileşme ile birlikte mantığın din üzerindeki zaferinden ve maddi değerlerin manevi değerlerin yerini aldığından bahsediliyordu.

 

Ancak burada önemli bir nokta, geriye bakan vurgusuna ve modernizm karşıtlığına rağmen fundamentalizm modern dünyanın bir ürünüdür.

 

20.yüzyılın sonlarından beri meydana gelen fundamentalist patlamaları genelleştirmek zor olmakla beraber, bu tür patlamalara sebep olan üç faktör özellikle öne çıkmaktadır:

 

Sekülerizm, Sömürgecilik ve Küreselleşme.

 

Sekülerizmin –dini veya kutsal değer veya fikirlerin yerini dünyevi veya akılcı değer ve fikirlerin alması- dinin önemini yitirmesine ve toplumun ahlaki dokusu olarak görülen şeylerin zayıflamasına katkısı olmuştur.

 

Bu zayıflamaya karşı tepki fundamentalizmin önemli bir besleyicisidir.

 

Fundamentalizm dünyanın her yerinde görülse de, en güçlü ve etkili olduğu yerler sömürgecilik geçmişine sahip yerlerdir.

 

Bunun nedeni sömürge kültürünün buralardaki yerel kültürü aşağılamış ve baskı altında tutmuş olmasıdır.

 

Son olarak, fundamentalizm, küreselleşmenin ilerlemesinden güç almıştır. Küreselleşme bazı durumlarda milliyetçiliğin gücünü zayıflatarak, onun yerine daha kolektif bir kimlik algısı olarak dinin geçmesini sağlamıştır.

 

Fundamentalizmin Özellikleri Nelerdir?

 

Fundamentalizmin karakteristik özellikleri şunlardır;

  •  Fundamentalizm, “temel” veya “kurucu” olarak görülen fikir ve değerlere bağlılığı anlatır. Çevresel ve fani inançların aksine fundamentalist inançlar sürekli ve değişmeyen bir özelliğe sahiptir. Dini fundamentalizmde bu inançlar kutsal kitaplardan kaynaklanır.

 

  •  Dini fundamentalizmin en bilindik özelliği modernizm karşıtı olmasıdır. Modernleşme, maneviyatın çöküşünden sorumlu tutulmuştur.

 

  •  Fundamentalizm din ve siyaset ayrılığını kesin bir dille reddeder. Fundamentalizme göre dini sadece kişisel veya manevi bir konu olarak ele almak kamusal hayatın yozlaşmasına yol vermektir. Bu nedenle dini ilkeler üzerine, inşa edilen hukuk, toplum, kültür ve siyaseti içerisinde barındıran kapsamlı bir sistem üzerine yeni bir dünya inşa edilmelidir.

 

  •  Fundamentalizm, enerjik, militan ve bazen de şiddet içeren bir eylem tarzını kabul eder.

 

Fundamentalizmin geleceği ile ilgili görüşler şu şekilde özetlenebilir:

Bir görüşe göre fundemantalist din, temelde modernleşmenin beraberinde getirdiği çetin uyum sürecinin bir semptomudur, ancak modernleşme sürecinin temel unsurlarıyla uyuşmadığından sonunda ortadan kaybolacaktır. Batılılaşma ve modernleşme galip gelecektir.

 

Çünkü ekonomik küreselleşmeden ve liberal demokrasinin yayılmasından destek görmektedir. Dolayısıyla din “uygun” özel alanına çekilecek ve kamusal meseleler yine seküler siyasal inançlara göre ele alınacaktır.

 

Bir başka görüş ise, açık siyasi bir program veya tutarlı bir ekonomik felsefesi olmadığından bir tepki ideolojisi olarak fundamentalizm, hayatta kalsa da ancak bir hitabet sanatı veya bir rejim kurma hayali olarak varlığını sürdürecektir demektedir.

 

Bunlara karşıt görüş ise, dini fundamentalizmin “post-modern” geleceğe göz kırptığını ileri sürer.

 

Bu açıdan kriz içinde olan sekülerizm ve liberal kültürdür. Bunların fundamentalizmle ortaya çıkan yetersizlikleri, daha derin beşeri ihtiyaçlara hitap edememeleri ve sosyal düzene ahlaki bir temel veren otoriter değerler oluşturamamalarıdır.