Kanuni Sultan Süleyman Dönemi (Özet ve Maddeler Halinde)

  • Kanuni Sultan Süleyman (I. Süleyman) Osmanlı İmparatorluğunun onuncu padişahı ve en uzun süre tahtta kalan hükümdarıdır. Askeri, siyasi ve kültürel alanda gerçekleştirdiği başarılarla Osmanlı Devletine en parlak devrini yaşatan padişah olmuş; İslam dünyasında Kanuni olarak anılırken, Batılılar ondan “Muhteşem Süleyman” ( Suleiman the Magnificient) olarak bahsetmiştir.

 

  • Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanat süresi toplam 46 yıldır. Babası Yavuz Sultan Selim’in ölümü üzerine onun tek oğlu olması nedeniyle kardeşleriyle taht mücadelesine girişmeksizin 1520 yılında tahta çıktı. 1566’da Zigetvar Seferi sırasındaki ölümüne dek ülkeyi yöneten Kanuni, öldüğünde 71 yaşındadır.

 

  • Kanuni Sultan Süleyman tahta çıktığında, Safeviler ve Memlükler ile yaşanan devletin Doğu sınırlarına ilişkin sorunlar babası Yavuz zamanında büyük oranda çözüme kavuşturulmuştur. Ayrıca Yavuz oğluna sağlam bir devlet adamı kadrosu, disiplinli ve büyük bir ordu ve ağzına kadar dolu bir hazine bırakmıştır. Kanuni tahta çıktığında Osmanlı Devleti, toprak, nüfus ve bütçe açısından Avrupa’daki devletlerden daha büyüktür. Ayrıca Yavuz Sultan Selim döneminin son yıllarında tersaneler genişletilip, sayıları arttırılmış ve Osmanlı deniz kuvvetleri güçlendirilmiştir. Bu güçlenme, Kanuni döneminde denizlerde kazanılacak olan zaferlerin alt yapısını hazırladı. 

 

  • Bu bağlamda, Yavuz Sultan Selim’in doğu ve güneydeki tehlikeleri ortadan kaldırması ve devleti olabildiğince güçlendirmesi sayesinde Kanuni yönünü büyük oranda Batı’ya çevirdi.

 

  • 1521 yılında Macaristan seferine çıkarak Belgrad’ı fethetmiştir.

 

 

  • 1526 yılında yine Macaristanla yaşanan Mohaç Meydan Muharebesinde, Macaristan ordusu iki saat içerisinde yok edildi ve bu savaş dünya tarihinin en kısa meydan savaşı olarak kayıtlara geçti. Mohaç Meydan muharebesinin en önemli sonucu Macaristan krallığının Osmanlıya bağlanması oldu.

 

  • 1529 yılına gelindiğinde ise Avusturya Arşidüklüğünün başkenti Viyana üzerine bir sefer gerçekleşti. Ancak I. Viyana Kuşatması olarak adlandırılan bu kuşatma, kış şartlarının yarattığı olumsuz koşullar ve yeterli askeri teçhizatın olmayışı nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı.

 

  • 1532 yılında ise Kanuni, Almanya Seferine çıktı, Kanuni’nin bu sefer sırasında Almanya içlerine kadar ilerlemesi sonucunda korkuya kapılan Avusturya Arşidükü Ferdinand, barış istemek zorunda kaldı. Bunun üzerine 1533 yılında İstanbul Antlaşması diğer adıyla İbrahim Paşa antlaşması imzalandı. İstanbul Antlaşmasıyla Avusturya Arşidükü, protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayıldı. Ayrıca Avusturya yıllık 30.000 düka altın vergi ödemeyi kabul etti.

 

  • Yine 1533 yılında Barbaros Hayrettin Paşa’nın Kaptan-ı Deryalığa atanmasıyla Cezayir Osmanlı Devleti’nin kotnrolüne geçti.

 

  • Osmanlı Devleti’nde ilk kapitülasyonlar Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1535 yılında, Fransızlara verildi. Fransa’ya bir takım ticari ayrıcalıkların verildiği bu kapitülasyonların temel amacı, Fransayı Osmanlı tarafına çekerek Avrupa’da bir Hristiyan birliğinin oluşmasını engellemekti. Ayrıca Coğrafi Keşifler nedeniyle iyice durgunlaşan Akdeniz ticaretini canlandırabilmek ve Batı Akdeniz fetihlerinde Fransızlar’dan askeri üs temin edebilmekte hedeflenen diğer amaçlar arasındaydı. Bu dönemde verilen Kapitülasyonlarla ilgili bir diğer önemli nokta ise bu kapitülasyonların hükümdarların ömrüyle sınırlı olacağıydı. Ancak ne yazık ki bu dönemden sonra Osmanlı, kapitülasyonlardan bir türlü kurtulamamış, Türk ekonomisi 1923 Lozan Barış Antlaşmasına dek Kapitülasyonların etkisi altında kalmıştır.

 

  • 1538 yılında gerçekleşen Preveze Deniz Savaşıyla, Venedik, Malta, Ceneviz ve Portekiz komutasındaki Haçlı donanması yok edilerek, Akdenizde Türk egemenliği sağlandı. Diğer bir ifadeyle, Preveze Deniz Savaşı sonucunda Akdeniz Türk gölü haline geldi.

 

  • Kanuni Sultan Süleyman Döneminin bir diğer önemli gelişmesi Osmanlı-Hint Deniz Seferleridir. 1538 – 1553 yılları arasındaki Hindistan’a toplam dört deniz seferi düzenlenmiştir. Bu seferlerin amacı Hindistan’da denetim kuran Portekizlileri engellemektir. Ancak seferler başarılı olamamıştır. Osmanlı Devletinin okyanuslara dayanıklı gemilere sahip olmayışı ve seferlere gereken önemin verilmeyişi Osmanlı-Hint deniz seferlerinin başarısız olmasının en temel nedenleriydi. Bu dört sefer sırasıyla Hadım Süleyman Paşa, Piri Reis, Koca Murat Reis ve Seydi Ali Reis isimli denizciler tarafından yürütülmüştür. Seydi Ali Reis’in bu sefer sırasında edindiği izlenimleri Kanuni Sultan Süleyman’a takdim ettiği Mir’at-ül Memalik (Memleketler Aynası) isimli eserinde anlatmıştır.

 

  • 1551 yılında Turgut Reis komutasındaki bir Osmanlı donanması Trablusgarp’ı fethetti.

 

  • 1555 yılında İran ile Amasya Antlaşması imzalandı. İran ile ilk resmi antlaşmamız olan bu anlaşma, 1534 – 1553 yılları arasındaki İran üzerine yapılan üç farklı seferin bir sonucuydu. Amasya Antlaşmasıyla Tebriz, Irak, Erivan ve Doğu Anadolu Osmanlı Devleti’nde kaldı.

 

  • 1560 yılında gerçekleşen Cebre Deniz Savaşıyla, İspanyolların elindeki Cebre adası ele geçirildi ve Trablusgarp’ın güvenliği sağlandı. Turgut Reis komutasında kazanılan bu zafer, Preveze Deniz Zaferinden sonra, Osmanlı’nın denizlerde kazandığı ikinci büyük zaferdi.

 

  • 1565’de yine Turgut Reis komutasında, bu kez Sen Jean Şövalyelerinin elindeki Malta adası kuşatılmış, ancak Turgut Reis’in sefer sırasında şehit edilmesi üzerine, kuşatma başarılı olamamıştır.

 

  • 1566 Zigetvar Seferi ise Kanuni Sultan Süleyman’ın son seferi olmuştur. Avusturya’nın bir süredir vergisini ödememesi, Kanuni’nin yaşlandığı ve güçten düştüğü söylentileri ve Malta yenilgisi Zigetvar Seferinin başlıca nedenleridir. Kanuni 71 yaşında çıktığı bu sefer sonucunda hayatını kaybetmiştir. Ancak buna rağmen sefer başarıyla sonuçlanmış Zigetvar kalesi ve şehri fethedilmiştir.

 

  • Kanuni döneminde birtakım isyanlar da yaşanmıştır. Bunlardan en önemlileri 1521 Canberdi Gazali ve 1523 Ahmet Paşa isyanlarıdır. Bu isyanların ortak noktası Mısır’da patlak vermeleri ve Memluk Devletini tekrar kurmayı hedeflemeleridir.

 

 

  • 1526 Baba Zünnun İsyanı ve 1527 Kalenderoğlu isyanları ise yine bu dönemde ortaya çıkmış Şii karakterli isyanlardır.

 

 

  • Kanuni Sultan Süleyman dönemiyle ilgili olarak belirtilmesi gereken son nokta, bu dönemin sadece askeri başarılarla sınırlı kalmadığıdır. Bu dönemde neredeyse her alanda, askerlikte, denizcilikte, edebiyatta, şiirde, sanatta ve yöneticilikte en yetenekli kişiler himaye ve teşvik edilmiştir. Barbaros Hayreddin Paşa’dan Mimar Sinan’a, Pargalı İbrahim Paşa’dan Sokollu Mehmet Paşa’ya Bakî’den Ebu Suud Efendiye pek çok farklı ve önemli kişilik bu dönemde ortaya çıkmıştır.

 

  • Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümüyle birlikte tahta, büyük aşkı Hürrem Sultan’dan olma oğlu II. Selim geçmiştir.

5 Comments

  1. Melda Mart 24, 2024
  2. Nisa Ocak 1, 2024
  3. Eyup Mart 11, 2022
  4. Anonim Şubat 26, 2022
  5. Emre Kasım 12, 2021

Görüş ve Önerileriniz İçin