Dokuz Umde ya da Dokuz İlke olarak bilinen program, Atatürk’ün manevi ilkeleri olarak kabul edilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel esaslarını oluşturan Atatürk İlkelerinin temelidir.
Dokuz Umde (Dokuz İlke), Atatürk tarafından Lozan Anlaşması‘nın imzalanmasından kısa bir süre sonra 9 Eylül 1923’de açıklanmıştır.
İki gün sonra 11 Eylül 1923’de kurulacak olan Halk Fırkası’nın parti programını oluşturacak olan bu ilkeler şunlardır:
1. Hâkimiyet milletindir!
2. Milli hayata ve mukadderata Türkiye Büyük Millet Meclisi egemendir.
3. Kanunlarda, Teşkilâtta, idarede, eğitimde, iktisatta, milli hâkimiyet esastır!
4. Saltanat diriltilemez.
5. Mahkemeler, muhakeme şekli ve kanunlar düzeltilecektir.
6. Aşar kaldırılacak, milli bankalar güçlendirilecek ve demiryolları arttırılacaktır.
7. Tevhid-i Tedrisat sağlanacaktır.
8. Askerlik süresi kısaltılacaktır.
9. Şerefli bir barışın temeli mali, iktisadi ve idari istiklâl-i tamdir!
Bu umdeler, daha sonra yeniden düzenlenerek altıya indirilecek ve CHP’nin simgesi olan Altı Ok haline getirilecektir:
- Cumhuriyetçilik,
- Halkçılık,
- Milliyetçilik,
- Laiklik
- Devletçilik ve
- İnkılapçılık
Bu ilkeler, CHP’nin 1935’te toplanan Dördündü Kurultayı’nda Kemalizm’in prensipleri olarak tanımlanacaktır.
Nitekim “Partinin güttüğü bu esaslar Kemalizm prensipleridir” kararının alınmasıyla, “Kemalizm” (orijinal terim “Kâmalizm”dir) deyimi ilk defa CHP programına girecektir.
Ayrıca bu ilkeler, 5 Şubat 1937’de Anayasa’ya dâhil edilerek ikinci ve değişmez maddeler arasında yerini alacaktır.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 10 Kasım 1938’deki ölümünün ardından toplanan CHP Birinci Olağanüstü Kurultay’ında (26 Aralık 1938) ise “Kemalizm’in Altı Oku’nu müdafaa etmek ve korumak” kararı alınarak partinin bu ilkelere dayandığı bir kez daha vurgulanmıştır.