Kısaca Kavimler Göçü ve Sonuçları

Kavimler göçü, milattan sonra dördüncü yüzyılın başlarında Asya Hun İmparatorluğu’nun yıkılışıyla başlayan ve doğudan batıya bir dizi kavmin birbirini yerinden sürümesiyle devam eden büyük göç hareketidir.

 

Dünya tarihinin en önemli olaylarından biri sayılan “Kavimler Göçü” gerek siyasi gerekse de etnik açıdan günümüz Avrupasının temellerini atmıştır.

 

Kavimler göçü, başta Hunlar olmak üzere Asya’daki bir takım göçebe toplululuğun batıya doğru göç etmelerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve bu göç hareketi “domino taşı etkisi” yaparak Asya ve Avrupa’daki diğer kavimleri de etkilemiştir.

 

Hunların batıya doğru göçlerinde Asya bozkırlarındaki iklimin giderek zorlaşması ve komşu devletlere karşı alınan mağlubiyetlerin önemli derecede etkili olduğu düşünülmektedir. Liderleri Balamir önderliğinde Karadenizin kuzeyinden Batı’ya doğru göç etmeye başlayan Hunlar, önlerine çıkan kavimleri de Batı’ya doğru sürüklemişler ve böylece büyük bir göç dalgasına yol açmışlardır.

 

Bu süreçte, Romalıların “barbar” olarak nitelendirdiği Hunlar, Avarlar ve Slavların yanı sıra, Gotlar, Franklar, Vandallar gibi Germen kökenli kavimler de Avrupa içlerine doğru hareket halinde olmuştur.

 

Kavimler Göçünün Sonuçları

 

Özellikle Avrupa tarihinin şekillenmesinde oldukça büyük öneme sahip olan Kavimler Göçünün sonuçlarını kısaca inceleyecek olursak;

 

  • Göçebe kavimlerin istilaları, dönemin hâkim gücü konumundaki Roma İmparatorluğunu zayıflatmış, Avrupa çok sayıda dağınık ve zayıf devletin hâkimiyeti altında, parçalı bir görünüme bürünmüştür.

 

  • Avrupa’nın bugünkü etnik haritası şekillenmeye başlamış; İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya gibi devletlerin temelleri bu göçler sonucunda atılmıştır.

 

  • Kavimler Göçü sonucunda, Doğu Avrupa’da bulunan Germen kabileleri Orta ve Batı Avrupa’ya yerleşirken, Slav kavimleri Doğu Avrupa’ya, Turanî olarak adlandırabileceğimiz Türk, Moğol, Fin, Macar gibi Asya kökenli kavimler ise Balkanlar ile Doğu ve Kuzey Avrupa’ya yönelmişlerdir.

 

  • Tarihin en büyük ve en güçlü imparatorluklarından biri olarak görülen Roma İmparatorluğu bu göçler karşısında oldukça sarsıntılı günler geçirmiş, topraklarına yönelen büyük göç dalgaları karşısında sınırlarını müdafaa edememiştir. Nitekim Roma İmparatorluğu 395’te Doğu Roma ve Batı Roma olarak ikiye ayrılırken, Batı Roma 476’da çökmüştür. Bu durumun oluşmasında, Kavimler Göçünün oldukça önemli bir etkisi vardır.

 

  • Birçok “barbar” krallığın kurulduğu bu dönem, Avrupa’nın siyasi, ekonomik ve sosyal yapısını kökten değiştirmiştir. Orta çağ Avrupası’na damgasını vuran feodal toplumsal yapı, büyük oranda bu sürecin bir sonucudur. En basit tanımıyla Feodalizm, siyasi iktidarın feodal piramidin en yukarısındaki kralda toplandığı, ancak kralın gücünü mutlak sadakat koşuluyla ve kontrollü olarak derebeyleriyle paylaştığı bir idare tarzıdır.

 

  • Dünya tarihine etkisi düşünüldüğünde pekçok tarihçi, Kavimler Göçü’nü İlkçağın sonu ve Ortaçağın başlangıcı olarak kabul eder.

 

  • Kavimler göçünün Türk tarihi açısından yol açtığı en önemli sonuç ise hiç şüphe yok ki, Avrupa Hun Devletinin kurulması olmuş, bu devlet kısa bir süre ayakta kalsa da özellikle Atilla zamanındaki seferlerle Türk ve Avrupa tarihine önemli izler bırakmıştır.

Görüş ve Önerileriniz İçin