Anomi Nedir?

 

Anomi kavramı, kısaca sosyal düzenin işlememesi, bozulması durumunda ortaya çıkan bir normsuzluk ve kuralsızlık durumunu ifade etmek için kullanılır.

 

Anomi kavramı, kişisel ve zihinsel bir duruma yani psikolojik bir duruma değil sosyal bir duruma yani sosyolojik bir duruma ilişkindir. Bireysel çıkarlar ve ortak kültürel bilinç arasında yaşanan gerilimden kaynaklanır.

 

Ünlü Sosyolog Merton’a göre anomi, yapısal bir gerilimin ürünüdür ve fırsat yapılarına farklı ulaşma düzeylerinin varlığından kaynaklanır. Aynı zamanda normlar ve değerler arasında yaşanan çelişkiler de anomiyi doğuran nedenlerdir. Örneğin birey seçtiği hedefe ulaşma noktasında normları bulma konusunda olanaksızlık yaşarsa bu bir anomi nedeni olabilecektir.

 

Normlar, toplumsal gelişmelere bağlı olarak değişirler. Böylece eski normların yürürlükten kalkarken onların yerine yeni normlar kabul edilir. İşte bu durum toplumsal hayatta bir takım boşluklar ortaya çıkmasına neden olur.

 

Örneğin Kentleşme gibi toplumsal değişmenin çok hızlı yaşandığı durumlarda, eski normlar gereksinimleri karşılayamaz hale gelir ve geçerliliğini yitirir. Normların geçerliliğini yitirmesi ve yaptırım gücünün azalması durumunda anomi ortaya çıkar.

 

Normsuzluk ve kuralsızlık anlamına gelen anomi kavramını kullanan ilk isim Fransız Sosyolog Durkheim’dır. ‘’İntihar’’ adlı eserinde Durkheim, anomiyi şöyle tanımlar:

 

Bir davranışta bulunması gerektiğinde hangi normu ölçüt alacaklarını bilemez duruma gelen bireylerin toplumla bütünleşmelerini engelleyen düzensizlik durumu.

 

Durkheim’a göre benzerlikten doğan dayanışmanın azaldığı, işbölümü ve uzmanlaşmaya dayalı farklılıklarla temellenen modern toplumlar yani bir anlamda kentlileşen toplumla anomiye aday toplumlardır.