Uygurlar Kimdir? Uygur Devleti Hakkında Kısa Bilgi

Uygurlar, Göktürk Devleti’nin Bilge Kağan’ın ölümüyle birlikte zayıflamaya başlaması sonucunda ön plana çıkan ve devletleşen bir Türk boyudur.

 

Uygur kelime anlamı itibariyle akraba, müttefik demektir. Ancak kelime hakkında farklı görüşlerde bulunmaktadır. Örneğin Uygur kelimesi Çin kaynaklarında, “şahin gibi dolaşan, hücum eden” anlamlarında kullanılmıştır.

 

Asya Hun Devleti ve Göktürk Devletlerinin ardından Orta Asya’da kuruluna üçüncü büyük Türk devleti olan Uygur Devletinin, ilk hükümdarı Kutluk Bilge Kül Kağandır.

 

Devletin başkenti sırasıyla Ötüken ve Ordubalıg (Karabalasagun)’dur.

 

Uygurların tarihsel açıdan en önemli özelliği yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu olmalarıdır.

 

Uyguların yerleşik yaşama geçmesinin en önemli nedeni, Hükümdar Bögü Kağan zamanında benimsedikleri Maniheizm dinidir.

 

Maniheizm, hayvansal gıdaları yemeyi yasaklayan ve savaşcılık duygusunu zayıflatan bir din olduğundan, Uyguların bozkır hayatını bırakmasını ve yerleşik yaşama geçmesini sağlamıştır.

 

Hem yerleşik hayat, hem de tarımsal üretim, önemli bir Uygur medeniyetinin doğmasını yol açmış; Uygurlar hem Türk tarihinin ilk şehirlerini kurmuş; hem de yönetim ve devlet olma geleneğinde önemli bir aşamayı kaydetmişlerdir.

 

Ayrıca şehircilik ve mimari de, çinicilik ve fresko gibi sanatsal alanlarda önemli gelişmeler yaşamışlardır. 

 

Örneğin Mimari’de Türk Üçgeni olarak adlandırılan tarz, Uygurların mirasıdır.

 

Ayrıca Uygurlar, 18 harften oluşan bir alfabeye sahip olup, hareketli matbaayı kullanmışlardır. Bu bağlamda, kağıt ve matbaayı kullanan ve hatta kütüphane kuran ilk Türk devleti yine Uygurlardır.

 

Uygurlar arkalarında Karabalasagun, Sine-Uşi, Moyen-Çur ve Bugut gibi yazıtlar ile Yaratılış ve Göç Destanlarını bırakmışlardır.

 

Ayrıca, dans ve müzik alanında ortaya koydukları özgün üsluplarıyla, “orta oyunu” benzeri gösteri ve eğlence gelenekleriyle Uygurlar, Türk tiyatrosunun da ilk örneklerini sunmuşlardır.

 

Uygurlar zayıflamalarıyla birlikte parçalanmış ve Uygurların bir bölümü zamanla Moğolların hakimiyetine girmişlerdir.

 

Ancak, gelişkin bir medeniyete sahip olduklarından Moğolları gerek devlet teşkilatı ve ticaret gerekse de bilim, sanat ve yazı gibi konularda etkilemişler, onların Türkleşmesinde etkili olmuşlardır.

 

Uygurların diğer önemli özelliklerini sıralayacak olursak;

 

  • Maniehizmin etkisiyle resim ve minyatür sanatında geliştiler ve İslam minyatür geleneğine esin kaynağı oldular.
  • İnşa ettikleri tapınak ve saraylarla, Türk mimari geleneğini başlattılar.
  • Türk tarihinde ilk vakıf teşkilatını oluşturdular.
  • Çinlilerden kağıt, matbaa, pusula ve ipek imalatını öğrendiler.
  • Arkalarında kağıt üzerine yazılı belge bırakan ilk Türk topluluğu oldular.
  • Ayrıca Trampa, Kira, Satış, Vasiyet, Faiz, Yarıcılık, Özel Sözleşme gibi birçok ticari iş ve işlemi kullanarak ticari ve ekonomik alanda da önemli bir gelişme gösterdiler. 

 

Özetle Uygurlar, yerleşik yaşama geçmiş olmaları nedeniyle, kendilerinden önce var olan diğer Türk soylu topluluklara nispetle medeniyette daha ileri bir aşamayı temsil etmiş; Türk tarihinin özellikle kültürel açıdan birçok ilkine imza atmışlardır.

 

Bu tarihsel sürece uygun olarak Türkçe’de kullanılmakta olan “Uygarlık” ve “Uygarlaşma” kelimeleri, Uygur kelimesinden türemiştir. 

 

Görüş ve Önerileriniz İçin