Tekalif-i Milliye Emirleri Nedir?

 

Büyük Millet Meclisi 5 Ağustos 1921’de çıkardığı bir kanunla yetkilerini ve Başkomutanlığı üç ay süreyle Mustafa Kemal Paşa’ya devretti (Başkomutanlık yetkileri Büyük Taarruz’a dek birkaç kez yenilenecektir).

 

Mustafa Kemal Paşa, kendisine meclis tarafından verilen bu başkomutanlık yetkisi sayesinde, çabuk karar verebilme ve bu kararları hızlıca uygulayabilme imkânına kavuştu.

 

Bu imkân sayesinde Mustafa Kemal Paşa, orduyu kuvvetlendirebilmek için derhal bir takım tedbirler almaya yöneldi.

 

Bu tedbirlerden ilki ve en önemlisi, 7 – 8 Ağustos 1921’de, “Tekâlif-i Milliye” yani günümüz Türkçesiyle “Milli Vergi” ya da “Ulusal Yükümlülükler” adındaki emirleri yayımlamasıydı.

 

Bu emirler sayesinde ordunun taşıt, araç ve gereç bakımından gücünün arttırılması, yiyecek ve giyeceğinin temin edilmesi sağlandı.

 

Ayrıca yine bu emirler sayesinde halk, maddi ve manevi bütün kaynaklarıyla Kurtuluş Savaşı’na katılmaya çağrıldı. Ve böylece Türk ordusunun ihtiyaçları karşılandı.

 

Bu emirler gereğince;

 

1.) Her ilçede bir Tekâlif-i Milliye yani Milli Vergi Komisyonu kurulacak,

 

2.) Her evden bir çift çorap ve bir çift çarık istenecek,

 

3.) Tüccarın elinde bulunan stoklardan yüzde kırkına bedeli savaş sonunda ödenmek üzere el konulacak,

 

4.) Herkes hububat, hayvan ve yem stoklarının yüzde kırkını, bedeli yine savaştan sonra ödenmek üzere orduya verecek,

 

5.) Memleketteki demircilerin, dökümcülerin, marangozların, sanayi imalathanelerinin listesi çıkarılarak sahiplerinin ismi belirlenecek ve

 

6.) Halkın elinde bulunan savaşa elverişli bütün silah ve cephane, 3 gün içinde ordu ambarına teslim edilecekti.

Tekâlif-i Milliye Emirleri, zaten 10 yıldır sürekli bir savaş durumunda olan Türk milletinin, varlığını devam ettirebilmek için artık en son imkânlarını seferber etmesi anlamına geliyordu.

 

Bu emirler sayesinde bütün ülke, gelecekteki zafer için olağanüstü bir seferberliğe davet edilmiş ve millet ile ordu el ele vererek topyekûn bir savaşa başlamıştı.