Kısaca Şii İslam ve Sünni İslam Arasındaki Fark Nedir?

İslamiyet’teki en önemli ayrılıklardan biri hiç şüphe yok ki, Sünni ve Şii İslam arasındaki ayrımdır.

 

Bu ayrım, Hz. Muhammed’in halefinin kim olması gerektiği, yani ilk İslam halifesinin kim olacağı tartışması üzerinden ortaya çıkmıştır. 

 

Şii İslam’a göre halifelik makamı, sadece Hz. Muhammed’in soyundan gelenlere ait bir makamdır.

 

Dolayısıyla Hz. Muhammedin amcasının oğlu ve damatı olan Hz. Ali ilk halife olmalı ve halifelik makamı onun soyundan gelenlerce yürütülmelidir. 

 

Zira Sünni İslam’da “La İlahe İllallah, Muhammedün Resulullah” şeklinde olan Kelime-i Tevhid; Şii İslam’da “Lailaheillallah Muhammedun Resulullah ve Aliyyun Veliyyu Hamiyetullahi ve Huccetullah!” şeklindedir.

 

Türkçe ifade edecek olursak: “Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed onun elçisidir ve Ali Allah’ın dostudur. Allah’ın resulünün varisi ve onun ilk halifesidir.”

 

Görüldüğü gibi Şiilikte, Hz. Alinin Halifeliği adeta bir iman meselesidir. 

 

Sünni İslam ise böyle bir zorunluluğu kabul etmez. Bu nedenle Hz. Ebu Bekir’in ilk halife olması doğrudur. Zira onun Hz. Muhammed’in ölümünden önceki son birkaç günde namazlara imamlık yapmış olması, Peygamberin de tercihini ortaya koymaktadır.

 

Burada belirtilmesi gereken önemli bir nokta, Sünnilik ve Şiilik meselesinin Hz. Muhammed’in ölümünün hemen ardından ortaya çıkan bir ayrılık olmadığıdır. 

 

Bu ayrım belli bir tarihsel sürecin ve olayların sonucunda ortaya çıkmıştır.

 

Kısaca özetleyecek olursak;

 

Hz. Ali, Peygamberin ölümünden yirmi dört yıl sonra, üçüncü halife Osman’ın öldürülmesinin ardından halife olmuştur.

 

Ancak bu dönemde Hz. Ali’nin Hz. Osman’ı öldürenler tarafından desteklendiğini düşünenler ve ondan öncelikle Hz. Osman’ın kanını isteyenler, Hz. Ali’nin halifeliğini tanımamış ve ona karşı isyan etmiştir.

 

 

Cemel Savaşı, Sıffin Savaşı ve Nehrevan Savaşı gibi İslam dünyasının kendi içinde yaşadığı ve İslam tarihinin önemli isimlerinin birbirlerine karşıt cephelerde yer aldığı savaşlar bu dönemde yaşanmıştır.

 

Bu nedenle Hz. Ali’nin halifeliği karmaşa ve iç savaşla dolu bir dönemdir. Nitekim bu dönem Hz. Ali’nin Küfe Camiinde 661 yılında uğradığı bir suikastla son bulmuştur.

 

Hz. Ali’nin ölümünün ardından, Hz. Osman’ın akrabası Muaviye ve ondan sonra da Muaviye’nin oğlu Yezid halifeliğini ilan etmiştir.

 

 

Yezid’in kendini halife ilan etmesinin ardından onun halifeliğini kabul etmeyen Hz. Ali’nin oğlu Hüseyin, Yezid’e karşı bir ordu toplayarak harekete geçmiş, ancak Hz. Hüseyin, Kerbela Savaşı olarak adlandırılan bu savaşı kaybederek öldürülmüştür.

 

Hüseyin’in Yezid’e karşı olan bu mücadelesi ve öldürülmesi, Şii İslam’ın en önemli temasıdır.

 

Keza Şii/Sünni ayrımının en belirgin biçimde ortaya çıkması da bu olay sonucundadır.

 

Son olarak iki grup arasında İslam’ın anlaşılış biçimi açısından fark olup olmadığına bakacak olursak, hem Sünniler hem de Şiiler İslam’ın beş şartı konusunda ittifak halinde olmakla birlikte, bu iki grup bazı Kur’an ayetlerini farklı yorumlarlar ve farklı hadis külliyatlarına sahiptir.