Kısaca Davranışsal Ekonomi Nedir?

Davranışsal ekonomi, insanların ekonomik kararları nasıl aldıklarını anlamak için ekonomi, psikoloji ve nörobilim gibi bilim dallarını birleştiren disiplinlerarası bir iktisat alt dalıdır. Herbert Simon, Richard Thaler, Daniel Kahneman, Amos Tversky gibi isimlerin çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır. 

 

Klasik İktisadın insanların her zaman rasyonel davrandıkları ve yalnızca kendi çıkarlarına dayalı kararlar aldıkları varsayımına meydan okur.

 

Bunun yerine insanların karar verme süreçlerini etkileyebilecek çeşitli bilişsel önyargılara, duygulara ve sosyal etkilere maruz kaldıklarını kabul eder.

 

İnsanların sınırlı bilişsel yeteneklere ve bilgi işleme kapasitesine sahip olduğu fikrini ifade eden “sınırlı rasyonalite” kavramı, davranışsal ekonominin temel kavramlardan biridir.

 

En genel tanımıyla sınırlı rasyonalite, mevcut tüm bilgilerin insanın tamamen rasyonel bir analizinden ziyade genellikle, zihinsel kısayollar da denen bilişsel önyargılara dayalı olarak alındığını savunur.

 

Davranışsal İktisat çalışmalarında sıkça vurgulanan bu bilişsel önyargılardan bazıları şunlardır:

 

Beklenti Teorisi: İnsanların kazanç ve kayıplara eşit derecede motive olmadıklarını öne sürer. Beklenti teorisine göre insanlar kazançlar söz konusu olduğunda riskten kaçınmaya daha fazla eğilimlidirler. Diğer bir ifadeyle Türkçe’deki “eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan iyidir” ifadesinde özetlendiği şekliyle insanlar kesin bir şeyi tercih etme eğilimindedirler. Kayıplar söz konusu olduğunda ise daha fazla risk alma eğiliminde olurlar. Çünkü kaybedilen şeyi kurtarmaya çabalarlar. 

 

Onay Önyargısı: Belli inançlar geliştiren insanlar, bu inançlarıyla çelişen bilgileri görmezden gelirken mevcut inançlarını doğrulayan bilgileri arama eğilimindedirler. 

Demirleme Yanlılığı (Çapa Etkisi): Bu önyargı, alakasız veya yanlış olsa bile, bir karar verirken o olayla ilgili karşılaşılan ilk bilgi parçasına çok fazla güvenme eğilimini ifade eder. 

Sahiplik Etkisi: Halihazırda sahip olunan bir nesneye olması gerekenden daha fazla değer verme eğilimi. 

 

Statüko Yanlılığı: Değişim faydalı olsa bile, şeylerin aynı kalmasını tercih etme eğilimi.

Özetle insanların ekonomik kararlını verirken sanıldığı kadar rasyonel olmadıkları fikrine dayanan Davranışsal Ekonomi, özellikle halk sağlığı, çevre koruma ve tüketicinin korunması gibi alanlarda politika oluşturmada önemli etkiler yapmıştır.

 

Davranışsal Ekonomi alanında yapılan çalışmalardan yararlanmak suretiyle politika yapıcılar, insanların nasıl karar verdiklerini ve bu kararları etkileyen faktörleri anlayarak, olumlu sonuçları teşvik etmede daha etkili müdahaleler ve politikalar tasarlayabilirler; karar alma süreçlerini, seçim özgürlüklerini kısıtlamadan insanları daha arzu edilen sonuçlara doğru itecek şekilde yapılandırabilirler.

Görüş ve Önerileriniz İçin