Fizyokrasi Nedir?

Doğanın egemenliği anlamına gelen Fizyokrasi Düşüncesi, Merkantilist düşüncelere tepki olarak 18. yüzyılın ortalarında Fransa’da doğmuştur. Doğanın egemenliği anlamına gelen Fizyokrasi düşüncesine göre, ekonomik sistemin “doğal düzen” içinde işlemesi gerekir. Bu nedenle Fizyokratlar ekonomiye devletin müdahale etmesi fikrine karşı çıkarlar. Devlet müdahalesi, sadece düzeni koruma amaçlı olmalıdır.

 

Fizyokratlara göre doğal düzen ilahi bir düzendir. Bu ilahi düzende üreticiler ve tüketiciler kendi çıkarlarına göre hareket edebilme hakkına sahiptir. Özel mülkiyet ve serbest girişim ilkelerine dayanan bu düzende, ekonomi kendi kendine işleyebilmektedir.

 

Fizyokratların doğal düzen anlayışı fikrini ilk kez Jean Cladue Marie Vincent de Gournay ifade etmiştir: “bırak yapsın, bırak geçsin, dünya kendi kendine yürür.”

 

Fizyokratlar’a göre üretim madde yaratma ile olur. Bu düşünceye göre Sanayi ve ticaret sadece madde üzerinde değişiklik yaptığı için verimsiz kabul edilir. Verimli olan tek sektör ise tarımdır. Bu nedenle tarım ürünlerinin satışını kısıtlayan ya da sınırlayan unsurlar ekonomiden hızla çıkarılmalıdır. Ekonomik kalkınma ancak tarımsal yapılanma ve tarımsal üretimle mümkün olabilir. Ayrıca verimli olan tek alan tarım sektörü olduğu için vergi de sadece bu sektörden alınmalıdır.

 

Fizyokrasi, Fransa ve dünyanın diğer ülkelerinde çok fazla rağbet görmemesine rağmen Fizyokratların görüşleri ekonomik anlamda ilk düzenli görüşler olduğu için önem arz etmektedir. Zira Fizyokrasi Okulu, İktisadi Düşünce tarihinde kendisine okul denilmesini hak eden ilk düşünce akımıdır. Ayrıca Fizyokratlar, savundukları görüşlerle iktisadi liberalizminde kurucusu sayılırlar.

 

Liberal ekonomi felsefesinin kurucusu olarak tanınan Adam Smith, Fizyokratlardan oldukça etkilenmiş, birey çıkarının itici güçü, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler yaklaşımı ve toplumların zenginliğinin kökenleri gibi konularda Fizyokratların görüşlerinde oldukça faydalanmıştır. 

 

Fizyokratik görüşe sahip olan bazı iktisatçılar şunlardır:

Dr. François Quesnay, Jean Claude Marie Vincent De Gournay, Anne Robert Jacques Turgot, La Trosne, Pierre-Samuel du Pont de Nermours, Marquis de Mirabeau ve Abbe Nicholar Baudeu.

 

Son olarak Merkantilist düşünceye tepki olarak doğması nedeniyle Fizyokrasi’nin merkantilizmden farklarını kısaca özetleyecek olursak:

-Fizyokratlar, ülkenin zenginliğinin tarıma bağlı üretimle sağlanacağını savunurlarken, Merkantilistler, bu zenginliğin altın, gümüş veya madeni para ile olacağını düşünmektedir. 

-Fizyokratlar, ekonomik ilişkilerde özgürlük ve bireyselliğe önem verirken Merkantilistler, devletçi ve milliyetçi bir tutum benimsemiştir.

-Fizyokratlar doğal düzeni; Merkantilistler ise müdahaleci sistemi savunmuştur. 

-Fizyokratlar üretim ile para arzında dengeli bir sistem sağlarken Merkantilistler, para miktarının artmasını zenginlik saymışlar ve paranın değerinin düşmesine yani enflasyona yol açmışlardır.