24 Ocak Kararları Nedir?

 

24 Ocak kararları, Türkiye’nin dış borç ve kötü yönetim yüzünden içine düştüğü yarı iflas durumundan çıkabilmek için aldığı kararlardı.

 

Kötü yönetimden kasıt, TL’de sabit kur izlemek ve petrol zamlarını ürünlere yansıtmamak gibi popülist siyasetler yüzünden büyük kamu maliyesi açıkları verecek politikaların uygulanmasıydı.

 

 

24 Ocak kararlarıyla birlikte, devalüasyona gidildi ve dolar 47′ TLden 70 TL’ye çıkarıldı. KİT ürünlerine çok büyük zamlar yapıldı. Örneğin, gübreye 7 kat, posta ücretlerine 4 kat, çimentoya 3 kat, şekere yüzde 170, petrol ürünlerine yüzde 200, elektriğe yüzde 153, kâğıda ise yüzde 104 zam yapıldı.

 

 

24 Ocak Kararlarıyla birlikte ilan edilen hususlar şunlardı:

Sıkı para politikası izleneceği,

Tarım ürünleri taban fiyatlarının dünya fiyatlarına uydurularak düşürüleceği,

Alt yapı dışında kamu harcamalarının kısılacağı,

Faiz oranlarının yükseltileceği,

Ücretlerin olabildiğince kısılacağı,

Döviz kurunun değişken olacağı,

Dış borçların zamanında ödenmesine özen gösterileceği.

 

 

24 Ocak Kararları, ekonominin piyasa kurallarına uygun olarak yönetilmesine yönelik önemli kararlardı ve ekonomik, mali, kurumsal, toplumsal ve siyasal alanlarda bir yeniden yapılanmayı gündeme getirmek açısından aynı zamanda bir “yapısal uyum” programı niteliği taşıyorlardı.

 

Yapısal Uyum kavramı, 1970’ten itibaren güçlenmeye başlayan ve “küreselleşme” olarak anılan uluslararası kapitalizmin taleplerini yerine getirmek için gerekli olan bünye değişikliğini ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu açıdan 24 Ocak Kararları, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde salt ekonomik olmanın ötesinde hem toplumsal hem siyasal açıdan önemli bir kırılma noktasıdır.

 

24 Ocak Kararlarıyla birlikte Cumhuriyetin başlarından beri uygulanan İthal İkameci Sanayileşme modeli terk edilmiş ve bir anda ihracata yönelik yeni bir sanayileşme modeline geçilmiştir.

 

Sonuç olarak, 24 Ocak Kararlarının amacı Türkiye’nin dünya serbest piyasasına eklemlenmesi olarak ifade edilebilir.