Sürrealizm, 1924’te başlayan ve özellikle resim ile edebiyat gibi dallarda görülen bir sanat akımıdır.
Sürrealist resimlerde, doğanın mantıksal görünüşü değil; insanın bilinçaltı ve rüyalarındaki dünyası gösterilmek istenmiştir. Sürrealist akımda Sanat, bilinçaltından beslenen akıl dışı bir dünyanın anlatımı olarak kabul edilir.
Birbirleriyle ilgisiz görünen, biçim ve nesneleri bir araya getirmek, bütün içinde sunmak, bazen perspektif içine yerleştirmek ya da düz bir yüzeyde toplamak, sürrealistlerin belli başlı eğilimleridir.
Sürrealist sanatçılar hiç bir estetik kaygıya yer vermeden çalışmışlar ve eserlerinde kontrast (zıt) renkler kullanarak, anlatımı çarpıcı boyuta ulaştırmışlardır. Ressamlar, ilkel toplumların sanatlarından da etkilenmişlerdir.
Yukarıda kısaca tanımlamaya çalıştığımız Sürrealizm’in en önemli ve bilinen temsilcisi hiç şüphe yok ki ünlü İspanyol ressam Salvador Dali’dir.
SALVADOR DALİ (1904-1987)
İspanyol sürrealist sanat akımının önde gelen temsilcisidir.
Resim, gravür ve heykeller yapmıştır.
Resimlerinde nesneler, sınırları olmayan ufuklar arasına yerleştirilmiş gibidir.
En bilinen eseri Eriyen Saatler‘dir. Eriyen Saatler, isimli eseri belleğin sürekliliği içinde yer alan bazı unsurların, rüyada ortaya çıkan garip nitelikteki portresidir. Saatler, yumurtalar, ölü bir balık, kuru bir ağaç, yığılmış karıncalar gibi garip bir takım ögeler bir araya getirilmiştir. Bunlar değişik bir renk komposizyonu ile aydınlık bir manzara içinde yer almıştır.
Diğer önemli eserleri arasında şunlar gösterilebilir:
Uyku, Melankoli, Diriliş, Gecenin Görünüşü, Çürüyen Eşek, Belleğin Devamı, Bal Kandan Tatlıdır eserlerindendir.