Romanya’da Nikolay Çavuşesku Dönemi

 

Bu yazımızda, Çavuşesku kimdir? ve Çavuşesku Dönemi Romanya’sında ortaya çıkan gelişmeler nelerdir? sorularına kısa bir yanıt vermeye çalışacağız.

 

1918 yılında doğan Çavuşesku, çalışma hayatına bir fabrika işçisi olarak başladı, çeşitli sendikalarda ve Romanya İşçi Partisi içinde görevler aldı. Romanya İşçi Partisi Genel Sekreteri Gheorghe Gheorghiu Dej’in 1965 yılında ölmesinin ardından boşalan Genel Sekreterlik koltuğuna oturdu ve 1989 yılında idam edilene dek ülkesini yönetti.

 

Çavuşesku’nun Romanya’da lider olarak yükselişi ile birlikte, özellikle dış politikada SSCB çizgisinden açık bir sapma ve daha özerk bir dış politika anlayışı öne çıktı. Örneğin Romanya, 1967 yılındaki Arap-İsrail savaşından sonra, SSCB’nin baskısına rağmen İsrail’le ilişkilerini kesmeyi reddetti. Yine aynı yıl Federal Alman Cumhuriyetini resmen tanıdığını ilan etti. ABD ile Başkanlar Richard Nixon ve Gerald Ford’un Bükreş’i ziyaret etmesini sağlayacak denli yakın ilişkiler kurdu. Aynı zamanda Varşova Paktı’nın askeri tatbikatlarında yer almayı da reddeden Romanya, 1972 yılında Dünya Bankası ve İMF’ye katıldı.

 

Romanya’nın Moskova’dan böylesine bağımsız bir dış politika izlemesinde diğer Doğu Avrupa ülkelerinden farklı olarak Latinize bir ülke olması ne ırk ne de dil bakımından Slav olması ve tarihinin hiçbir döneminde Rusya ile işbirliği geleneğinin bulunmaması da oldukça etkiliydi.

 

Çavuşesku’nun bu politikaları onu iç politika da ülkesinin vazgeçilmez önderi ve ulusal çıkarlarının savunucusu olarak öne çıkarırken; dış politika da ise Batı Avrupa’dan önemli bir destek görmesini sağladı. Bu durum ülkedeki ekonomik durumu düzeltebilmek için Batı Avrupa’dan dış borç alabilmesini sağladı. Ancak 70’lere gelindiğinde ülkenin dış borca dayalı ekonomisi sendelemeye başladı. Ayrıca yine bu dönemde Batı’nın İnsan Hakları kisvesi altında artan taleplerine de kulak tıkamaya başlayan Çavuşesku’nun Batı ile ilişkileri de bozulmaya başladı.

 

Nihayetinde Çavuşesku dönemi, Komünist Düzenin bütün Doğu Avrupa’da 1989 yılında çökmesiyle son buldu. Çavuşesku, ülkesinde kurşuna dizilerek idam edildi ve Doğu Bloğu ülkeleri arasında idam edilen tek lider oldu.