İkinci Dünya Savaşı sırasında bir Japon sömürgesi olan Kore Yarımadası, savaş sona erdiğinde ABD ve SSCB arasında varılan bir anlaşma uyarınca, 38. paralelin kuzeyi ve güneyi şeklinde yapay bir biçimde ikiye bölünmüştür.
İşgalci Japon birliklerinin kuzeyde kalanları SSCB, güneyde kalanları ise ABD ordusu tarafından teslim alınmıştır.
Bu arada, Kore yarımadasının siyasal geleceği konusunda ABD ve SSCB arasında yürütülen görüşmeler ise sonuçsuz kalmış; SSCB işgalindeki kuzeyde sosyalist, ABD işgalindeki güneyde ise kapitalist bir devlet kurulmuştur.
Aynı coğrafi birim üzerinde, birbirine düşman iki farklı ideolojiyi benimseyerek kurulan Kore Demokratik Cumhuriyeti yani Kuzey Kore ile Kore Cumhuriyeti yani Güney Kore arasındaki savaş, 25 Haziran 1950’de başlamıştır.
Savaşın başlamasının hemen ardından ABD, BM Güvenlik Konseyini olağanüstü toplantıya çağırmış ve üye ülkeleri Kuzey Kore’yi durdurmak için BM tarafından yürütülecek faaliyetlere katılmaya davet etmiştir.
BM Güvenlik Konseyinin daimi 5 üyesinden biri olarak veto yetkisini elinde bulunduran SSCB, bu kararın alındığı sırada, Çin’in BM’de Pekin tarafından temsil edilmemesini protesto etmek maksadıyla Konsey toplantılarını boykot etmesi nedeniyle, bu kararın alınmasını engelleyemedi.
27 Haziranda ABD birlikleri Güney Kore’ye çıktılar. Ayrıca BM’de yapılan çağrıya uygun olarak, 15 ülke Kore’ye asker gönderdi. Bu ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin yolladığı Albay Tahsin Yazıcı komutasındaki 5000 kişilik piyade tugayı, 17 Ekimde Kore’ye ulaştı ve 25. Amerikan Tümenine bağlı olarak ateş hattına sürüldü.
Savaşın seyri içinde General Douglas MacArthur komutasındaki Amerikan birliklerinin Kuzey Kore ordusunu ağır bir yenilgiye uğratması ve 125.000 tutsak alarak 38. paralelin kuzeyine doğru ilerlemesi nedeniyle Çin Halk Cumhuriyetinin sert tepkisine yol açtı.
Sonuç olarak, 25 Kasım 1950’de 180.000 kişiden oluşan bir Çin ordusu Kuzey Kore yanında savaşa girdi.
Savaşın en kanlı çatışmaları, 26-30 Kasım tarihleri arasındaki Kunuri bölgesinde meydana gelen muharebeler sırasında yaşandı. Bu muharebede Amerikan askerlerinin güvenli bir biçimde çekilmesinden sorumlu olan Türk birliği, çok ağır kayıplar verdi.
Savaş, Çin Halk Cumhuriyeti ile BM birliklerinin çatışmalarından sonra SSCB’nin de Kuzey Kore yanında savaşa katılması olasılığının yükselmesi üzerine 27 Temmuz 1953’te imzalanan bir ateşkes anlaşmasıyla son buldu. Yaklaşık 38. paralel iki ülke arasında sınır olarak kabul edildi ve savaş tutsakları değiş-tokuş edildi. Sonuç olarak, Kore Savaşı, Soğuk Savaş‘ın ilk büyük sıcak çatışması olarak tarihe geçti.