Eşarilik ve Mutezile Akımları Hakkında Kısaca Bilgi

Mutezile Nedir? Neyi Savunur?

 

İslam’ın akılcı bir yorumunu benimseyen Mutezile akımı, TDV’nin (Türk Diyanet Vakfı) İslam Ansiklopedisi‘nde “itikadi meselelerin yorumunda akla ve iradeye öncelik veren kelâm mezhebi” olarak tanımlanmaktadır.

 

Mutezile kelime anlamı itibariyle “uzaklaşanlar, ayrılanlar, bir tarafa çekilenler” demektir.

 

9. yüzyılda başlayan tercüme faaliyeti ile birlikte antik Yunan felsefesi Arapçaya aktarılmaya başlanmış, Mutezile benzeri akılcı akımlar da bu gelişmenin bir ürünü olarak ortaya çıkmışlardır.

 

Dinin akla aykırı hükümler içermesinin mümkün olamayacağını belirten Mutezile akımı, buradan hareketle akıl ile dogmanın çeliştiği durumlarda aklın ışığına uygun karar verilmesi gerektiği savunur. 

 

Ayrıca Mutezile akımı, insan aklına verdiği öneme paralel olarak, kadere değil iradeye vurgu yapar.

 

Ancak bu görüşü nedeniyle, bazı İslam görüşleri tarafından İmanın 6. şartı olan “kadere ve kazaya imanı” tanımamakla suçlanmış ve İslam dışı ilan edilmiştir. 

 

İnsanın kaderinin tümüyle belirlenmiş olması durumunda insanın günahlarından sorumlu tutulamayacağını vurgulayan Mutezile akımına göre, insanları kendi iradeleriyle işlemedikleri günahlardan sorumlu tutmak adil değildir. Allah ise adildir.

 

İşte Mutezile akımı bu akıl yürütmeyi, beşeri iradenin varlığına delil saymıştır.

 

 

Eşarilik Nedir? Neyi Savunur?

 

Adını kurucusu El-Eşari’den alan Eşarilik akımı ise İslâm inancını İslâm dışı unsurlardan temizleme amacı taşıyan bir akım olarak ortaya çıkmıştır.

 

Günümüz İslamındaki en yaygın itikadi mezheptir. 

 

Beşerî aklın ilâhî kudreti algılayacak düzeyde olamayacağı savunan bu hareket, itikadî meselelerin akıl süzgecinden geçirilmesini küfür olarak görmüştür.

 

Eşarilik akımı temsilcileri, Mutezile akımını benimseyenlerin akılcı yoruma dayanarak yaptıkları katkıları bidat (ekleme) sayarak reddetmişlerdir.

 

Eşarilik akımına göre, vahiy ile İslam peygamberi ve sahabelerin eylem ve söylemlerinden oluşan sünnet, sorgulanmaksızın kabul edilmelidir.

 

Eşarilik öğretisine göre, dinin temel ilkelerinden biri olan “gaybe iman” konusu, aklın erişemeyeceği bir alandır. 

 

Kuranı tarihi bağlamı içinde anlamaya ve yorumlamaya dönük girişimler doğru değildir.

 

Görüş ve Önerileriniz İçin