Yetki Genişliği İlkesi Nedir?

Merkezi idarenin (devlet idaresinin) taşra teşkilatının başında yer alan amirlerin yani valilerin merkeze danışmaksızın ve merkezden emir ve talimat beklemeksizin, merkez adına karar alabilme yetkilerine Yetki Genişliği denir.

 

Yetki Genişliği ilkesinin amacı, merkezden yönetimin doğurduğu bazı sakıncaları ortadan kaldırmak ve sisteme belli oranda hız ve etkinlik kazandırabilmektir. 

 

Bu bağlamda Türk Kamu Yönetimi açısından bakacak olursak; T.C. Anayasasının 126. maddesinde illerin idaresinin yetki genişliği esasına dayandığı belirtilmiştir. Bu maddeye göre yetki genişliği ilkesi, valilerin merkezden emir ve talimat beklemeksizin kendi başlarına karar alabilmesini sağlamaktadır.

 

Ülkemizde Yetki Genişliği ilkesi sadece illerin yönetimine ve valilere tanınmıştır. Başka bir kamu örgütü ya da kamu görevlisinin bu ilke çerçevesinde herhangi bir yetkisi yoktur.  Örneğin taşra teşkilatında yer alan diğer görevlilerden olan kaymakamın -ilçe düzeyinde valiye benzer görevler yapsa da- böyle bir yetkisi yoktur.

 

Vali, Yetki Genişliği ilkesi çerçevesinde kullandığı yetkiyi, ilde hükümetin ve devletin temsilcisi ve ayrı ayrı her bakanın mümessili ve bunların yürütme aracı olması sıfatıyla kullanır. 

 

Bu anlamda valinin bu ilke çerçevesinde kullandığı yetki, merkeze ait bir yetki olup; bu yetki kapsamında görülen bir hizmet için gerekli olan giderler merkezi idarenin bütçesinden karşılanır. Aynı şekilde gelirler de merkezi bütçeye aktarılır.

 

Yetki Genişliği İlkesi, merkezden yönetimin taşradaki kamu hizmetlerinin gecikmeli yürütülmesini önlemek için düşünülmüş ve uygulamaya konulmuş bir ilkedir.

 

Bu ilke sayesinde;

 

  • Valilerin bazı konularda merkeze danışmadan karar alabilmesi olanağı sağlanmakta,
  • Kararların taşrada zamanında alınabilmesi kolaylaşmakta ve
  • Aşırı bürokrasi nedeniyle kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde oluşabilecek gecikme ve aksaklıklar önlenebilmektedir. 

 

Son olarak, Yetki Genişliği ilkesinin, Yerinden Yönetim ilkesiyle karıştırılmaması gerektiğini vurgulamak gerekir. 

 

Yerinden Yönetim ilkesinde karar alma ve yürütme yetkisi, merkezin hiyerarşik yapısı içinde yer alan bir yönetici ya da organda değildir. Yerinden Yönetim ilkesinde kararlar halkın seçtiği merkezden bağımsız organlarca alınır ve yürütülür.

 

Yetki Genişliğinde Vali ve Merkezden Yönetim aynı tüzel kişiliğin içerisinde yer alırlar.  Yerinden Yönetim birimi ise farklı bir tüzel kişiliği temsil eder ve merkezden bağımsızdır. Merkezden Yönetim ve Yerel Yönetimler arasındaki ilişki “idari vesayet” denetimine tabidir.

 

Denilebilir ki, Merkezden Yönetimin, aşırı merkezileşmesi “Yetki Genişliği İlkesi” ile yumuşatılırken; Yerinden Yönetimin aşırı yerelleşmesi, “İdari Vesayet Denetimi” ile yumuşatılmaktadır. 

Görüş ve Önerileriniz İçin