Kuzgun Acar Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Asıl adı Abdülahet Kuzgun Çetin Acar olan ünlü Türk heykeltraş Kuzgun Acar, 28 Şubat 1928’de İstanbul’da doğmuştur.  Ortaya koyduğu eserlerle sanatçı, Türkiye’de çağdaş heykel sanatının öncülerinden sayılır.

 

Özellikle demir, çivi, tel ve ahşap gibi malzemeler kullanarak verdiği eserlerle ön plana çıkmıştır.

 

Geçim sıkıntısı ve bazı ailevi sorunlar içinde çocukluk ve ilk gençlik yıllarını geçiren sanatçı, 1948’de Sultan Ahmet Ticaret Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümüne girmiştir.

 

Eğitiminde Rudolf Belling, Ali Hadi Bara, Zühtü Müridoğlu gibi isimler etkili olmuştur.

 

Güzel Sanatlar Akademisindeki eğitimi sırasında soyut heykele yönelerek daha çok soyut çalışmalar yapmış ve 1953 yılında sanat akademisinden mezun olmuştur.

 

“Yaptığım her yontuda bir çığlık vardır” diyen  Kuzgun Acar’ın sanat anlayışı ve eserlerinin özgünlüğünde çocukluk ve gençlik döneminde yaşadıkları etkili olmuştur.

 

Şair, aktör, radyo spikeri ve tiyatro yönetmeni Ercüment Behzat Lav’ın ailesinin evlatlığı olan Libya kökenli Ayşe Zehra Hanım ile Nazmi Acar’ın nikâhsız birlikteliğinden doğan Kuzgun Acar ilkokula başlayacağı zaman babasının nüfusuna kaydolmuştur.

 

Babasının desteğinden yoksun olarak annesiyle birlikte geçim mücadelesi vermiş olan Kuzgun Acar işçi bir annenin çocuğu olarak büyüdüğünü, araba altı yıkayarak, mensucat ustabaşılığı yaparak geçirdiği çocukluk yıllarının sanat yaşamında süregelen hırçınlığının üzerinde bu yılların etkisi olduğundan bahsetmiştir.

 

Kuzgun Acar, sanat eserlerinde demir, çivi, tel gibi malzemeler kullanarak yaşadığı dönemde çağdaş heykelin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.

 

Çivilerden oluşan bir çalışmasının 1961’de Paris Sanat Bienali’nde birincilik kazanması üzerine burs kazanarak Paris’e gitmiştir. 1962’de Paris Modern Sanatlar Müzesi’nde sergi açmıştır.

 

İstanbul’a döndükten sonra sanatçı, çalışmalarını aralıksız sürdürmüştür. İş hanı ve otel gibi yapılarda bir süsleme unsuru olarak çeşitli heykeller ortaya koymuştur. 23. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde, bir başka demir bir heykel çalışmasıyla birinci olmuştur (1962).

 

Fransa’da bulunan Havre Müzesi’nde ve Lacloche Galerisi’nde 1962 ve 1963 yıllarında iki kişisel sergi düzenlemiş, 1966 yılında ise Rodin Müzesi’nde eserlerini sergilemiştir. Böylece Avrupa sanat çevrelerinde de tanınır olmuştur. 

 

“Kuşlar” ve “Türkiye” isimli heykelleri Kuzgun Acar’ın en bilinen heykelleridir.

 

1966 yılında yaptığı “Kuşlar” heykeli İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nda; Tunçtan kabartma “Türkiye” heykeli ise Ankara Kızılay Meydanı’nda bulunan Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nün (Gima İş Merkezi) cephesinde yer almıştır.

1968 yılında sokak tiyatroları için masklar da üretmiştir. 1975’te Mehmet Ulusoy daveti ile Paris’e giderek Ulusoy tarafından sahnelenen Bertolt Brecht’in Kafkas Tebeşir Dairesi adlı oyunu için masklar üretmiştir. Savaştan kalma eski çelik ve lastik malzemeleri kullanarak 140 adet mask üretmiştir

Sanatçının diğer eserleri: 

  • DİSK-Maden-İş’in Gönen’deki eğitim ve dinlenme tesislerinin duvarına yaptığı duvar heykeli
  • İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne alınan üç metal heykeli
  • Gülhane Parkı’na konulan “50. Yıl Heykeli”
  • Antalya’daki Haşim İşçan Anıtı
  • Bayrampaşa Belediyesi için hazırladığı Mustafa Kemal Anıtı

Sanatçının ölümü de sanat çalışmaları sırasında geçirdiği bir kaza nedeniyle olmuştur. 

Marmara Adası’na konulması tasarlanan bir anıt hazırlamaya başlamış ancak tamamlayamamıştır. Bir duvar rölyefi üzerinde çalışırken merdivenden düşmüş ve beyin kanaması geçirmiştir. 4 Şubat 1976 günü 48 yaşında hayatını kaybeden Kuzgun Acar’ın mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.

Görüş ve Önerileriniz İçin