Hicaz Demiryolu Projesi Hakkında Kısaca Bilgi

Hicaz Demiryolu Projesi, İstanbul’dan Medine’ye kadar uzanan bir demiryolu ulaşım ağı kurma projesidir.

 

Padişah II. Abdülhamid tarafından 2 Mayıs 1900’de onaylanmış, 1 Eylül 1908’de işletmeye açılmıştır.

 

Hicaz Demiryolu Projesi, Abdülhamit döneminin İslamcılık siyasetinin de etkisiyle Müslümanların birliğini simgelemek amacıyla uygulamaya konulmuştu.

 

Projeden beklenen bir diğer fayda ise, projenin gerçekleşmesi halinde Osmanlı askerlerinin kolaylıkla Hicaz’a kadar taşınabilmesi, böylece dış saldırılar ve iç isyanların kolaylıkla önlenebilmesiydi. 

 

Ama projenin önünde bazı önemli engeller bulunuyordu. Bu engellerin en başında elbette maddi engeller gelmekteydi.

 

Demiryolu hattı için yaklaşık dört milyon lira gerekmekteydi ve bu rakam bütçenin yaklaşık  %18’ine denk geliyordu. Bu nedenle mevcut bütçe ile bu projeyi karşılamak mümkün değildi.

 

Zaten savaş tazminatları ve dış borçlar yüzünden Osmanlı maliyesi oldukça kötü durumdaydı.

 

Bu dönemde Rumeli ve Anadolu’da yapılan demiryollarının tamamı yabancı şirketlere verilen işletme imtiyazlarıyla gerçekleştirilmekteydi.

 

 Ancak II. Abdülhamid, projesinin dini boyutunu göz önünde tutarak Hicaz Demiryolu projesini yabancılara bırakmamak niyetindeydi.

 

Bu amaçla yurtiçinde ve yurtdışında bağış kampanyaları düzenlendi.

 

Abdülhamid elli bin lira ile bağışın öncülüğünü yaptı. Kampanyaya memurlar da birer maaşlarını bağışlayarak destek oldular.

 

Ayrıca Hindistan, Mısır, Rusya, Fas, Singapur, Endonezya, Tunus, Cezayir, İran ve Buhara Müslümanlarından da bağışlar geldi.

 

Ancak bütün bunlar inşaat maliyetini karşılamaya yetmedi.

 

Bu kez memur maaşlarından zorunlu kesintiler yapılması, yardım pulları ve kartpostallar basılması, hediyelik eşyalar ve kurban derilerinin satışı gibi yeni gelir kaynakları oluşturuldu.

 

Nihayet, 1 Eylül 1900’de ilk raylar döşenmeye başlandı.

 

Projede Alman Mühendis Meisener’in başkanlığında 17 Türk ve 25 yabancı mühendis çalışmaktaydı.  

 

İnşaatın tünel açma, köprü yapma, duvar örme, travers döşeme, telgraf hattı çekme, patlatma ve yol açma tarzındaki kaba işleri ise askerler tarafından yapılıyordu.

 

İnşaat 1908’de Medine’ye ulaşmayı başardı.

 

Toplam 1464 kilometrelik yol, 1 Eylül 1908’de düzenlenen törenle II. Abdülhamid tarafından işletmeye açıldı.

 

Bundan sonra da inşaat faaliyetlerine devam edildi. Demiryolunun uzunluğu 1750 kilometreye çıkarıldı.

 

Ancak Mekke-Medine ve Mekke-Cidde demiryolu Bedevilerin saldırıları yüzünden bir türlü tamamlanamadı.

 

Hicaz Demiryolu, bölgeye büyük bir hareketlilik getirmiş; ticari ve ekonomik faydalarının yanı sıra asker sevkiyatında da kullanılmıştı.

 

Ancak 1916’da Şerif Hüseyin’in Osmanlılara karşı isyanı Hicaz Demiryolu’nun sonunu hazırladı.

 

Medine’nin düşmesi ile demiryolu üzerindeki Osmanlı hâkimiyeti son buldu.

 

Müslümanlar arasında birlik ve dayanışma sembolü olması amaçlanan hat, Suriye, Ürdün, Filistin ve Suudi Arabistan arasında dörde bölünerek, işlevsiz bir hale geldi.

Görüş ve Önerileriniz İçin