Ankara Savaşı (1402): Kısaca Tarihi Önemi, Nedenleri ve Sonuçları

Ankara savaşı, 28 Temmuz 1402 tarihinde Ankara yakınlarında bulunan Çubuk Ovası’nda gerçekleşmiş, savaşı Osmanlı Devleti kaybetmiştir.

 

Dönemin padişahı Yıldırım Beyazıt’tır.

 

Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da genişleme ve merkezi otoritesini güçlendirme isteği, Ankara Savaşı’nın en önemli nedenidir. 

 

Çünkü bu sayede Osmanlı Devleti, Doğu’da Timur’un kendi hakimiyet sahası olarak gördüğü alana taşmıştır.

 

Tarihin gördüğü en büyük askeri dehalardan biri sayılan Timur, Orta Asya ve İran’da güçlü ve büyük bir imparatorluk kurmuştur.

 

Bununla birlikte, kendini Anadolu Selçuklu Devletinin ve İlhanlıların Anadolu’daki egemenlik haklarının da varisi saymakta ve bu bölgede giderek güçlenmekte olan Osmanlı merkezileşmesinden rahatsızlık duymaktadır.

 

Yine bu dönemde Yıldırım’ın Anadolu’da merkeziyetçi bir devlet teşebbüsüne girişmiş olması ve bu uğurda diğer Türk beyliklerinin topraklarına müdahale etmesi, Türk beylikleri arasında büyük bir rahatsızlık oluşturmuş ve Osmanlı’nın Müslümanlar üzerindeki “gazi” kimliği zedelenmiştir.

 

Bu bağlamda Osmanlı Devleti’ne kaybettikleri toprakları geri almak isteyen Anadolu beylikleri, büyük oranda Timur’un yanında yer almışlardır.

 

Nihayetinde Ankara Savaşını kaybeden Beyazıt olmuş ve savaş sonunda Beyazıt, Timur’a esir düşmüştür.

 

Yıldırım’ın akıbeti hakkında söylenen rivayetler çeşitlidir. Kahrından öldüğü; Timur tarafından öldürtüldüğü; ya da intihar ettiği söylenmektedir. Erken dönem Osmanlı tarihlerine bakıldığında intihar olasılığı öne çıkmaktadır. (Örneğin ünlü Osmanlı tarihçisi Aşıkpaşazade’ye göre padişah, yüzüğündeki zehri içerek intihar etmiştir.)

 

Osmanlı Devletinin, Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilmesinin başlıca nedenleri arasında;

 

  • Timur’un ordusunun sayı ve teknik bakımdan Osmanlı ordusuna üstün olması (Timur bu savaşta hem top kullanmıştır. Hem de ordusunda fillerden oluşan bir birliğe sahiptir. Aynı zamanda Osmanlı ordusu çoğunlukla piyadeden oluşurken; Timur’un ordusunda önemli sayıda zırhlı birlik ve süvari bulunmaktadır.)

 

  • Anadolu Beyliklerinin birçoğunun Timur’un tarafında yer alması ve savaş sırasında taraf değiştirmeleri,

 

  • Osmanlı askerinin aynı ırk ve dinden olan Timur ordusu karşısında Balkanlardaki kadar fedakarca dövüşmemesi (diğer bir ifadeyle Ankara Savaşı, Osmanlı Devletinin Balkanlarda genişlemesiyle yakından ilişkili olan “gazilik” ve “gaza anlayışına” uygun değildir) sayılabilir.

 

Ankara Savaşı’nı kazanan Timur’un temel hedefi, Osmanlı Devletinin tekrar eski haline gelerek, Anadolu da merkezi bir güç olmasını engellemektir.

 

Bu amaçla Osmanlı topraklarını parçalamış, Anadolu Beyliklerinin tekrar kurulmasına izin vermiştir.

 

 

Bu bağlamda Ankara Savaşının üç temel sonucu olmuştur.

 

Bunlar;

  • Anadolu beyliklerinin önemli bir bölümü tekrar kurulmuş ve Yıldırım Beyazıt’ın kurduğu “Anadolu Türk Siyasi Birliği” bozulmuştur.

 

  • Yıldırım’ın oğullları arasında taht mücadelesi başlamış ve Osmanlı “Fetret Devri” denilen döneme girmiştir. (Fetret Devri hakkında daha ayrıntılı bilgi için: https://tarihibilgi.org/fetretdevri/)

 

  • Osmanlı Devleti geçici bir duraklama dönemine girmiş ve bu sayede İstanbul’un fethi ve dolayısıyla Bizans İmparatorluğu’nun ömrü uzamıştır.

 

Ankara Savaşı, sonuçlarından da anlaşılacağı üzere Osmanlı Devleti’ni adeta yok olma tehlikesiyle baş başa bırakmıştır.

 

Ancak ne var ki, Osmanlı Ordusu bu savaşta tamamen yok edilemediğinden, Osmanlı Devleti, özellikle Balkan coğrafyasında askeri ve bürokratik varlığını devam ettirebilmiştir.

 

Ankara Savaşı sonrasında Balkan coğrafyasında toprak kayıplarının yaşanmamasında Osmanlı Devletinin Kuruluş döneminde uyguladığı iskan politikalarının başarısı ve Avrupa’da1337-1453 yılları arasında 116 yıl süren, Yüzyıl Savaşlarının yaşanması etkili olmuştur. 

 

Bu ortamda ülke, Edirne’de Süleyman ve Bursa’da Çelebi Mehmet ismindeki şehzadeler arasında ikiye bölünmüştür.

 

“Fetret Devri” olarak adlandırılan bu dönem, 11 yıl boyunca devam etmiş; nihayetinde kapıkulu ve bürokrasinin desteklediği Çelebi Mehmed, ağabeyi Süleyman’ı yenmek suretiyle, 1413 yılında tek başına Osmanlı tahtına oturmuştur.

 

Bu bağlamda I.Mehmed (Çelebi Mehmed), Osmanlı Devletinin ikinci kurucusu sayılır.

Görüş ve Önerileriniz İçin