Kısaca 3. Selim Dönemi: Islahatlar, Reformlar ve Nizam-ı Cedid

Osmanlı Devletinde yaşanan ilk ciddi reform girişimleri, Fransız Devrimi‘nin gerçekleştiği 1789 yılında tahta çıkmış olan III. Selim dönemine aittir. 

 

III. Selim, Şehzadelik dönemini saraya kapatılmış bir şekilde geçirmiş olsa da, Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip etmiş ve devletin kötü gidişatını durdurabilmek adına Batılı tarzda reformlar yapılmasını gerekli görmüştür.

 

Bu sebeple, gerek yerli gerekse yabancı uzmanlardan devletin kötü gidişine dair raporlar yani layihalar isteyen III. Selim, reform tasarılarını hazırlarken bu raporlardan faydalanmıştır.

III. Selim döneminde gerçekleştirilen önemli reformları maddeler halinde sıralayacak olursak;

 

  •  III. Selim döneminde devlet yönetiminde Meşveret Usulü benimsenerek bir Meşveret Meclisi oluşturulmuştur. Devlet büyükleri, bürokrasinin ileri gelenleri ve ulemadan oluşan bu Meclis,  Padişahın başkanlığında toplanmış ve bu dönemde gerçekleşen reform sürecinde önemli bir işlev görmüştür.

 

  •  Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip etmek isteyen ve burada yaşananlarla ilgilenen III. Selim, Avrupa’nın Londra, Paris, Viyana ve Berlin gibi önemli merkezlerinde daimi elçilikler kurmuştur. Bu elçilikler sayesinde Fransız Devrimi sonucunda Avrupa’da yaşanan siyasi, ekonomik ve kültürel değişimin yakından izlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca gönderilen elçilerin büyük bir kısmı, sonraki dönemlerde Osmanlı modernleşmesinin öncü isimleri arasında yer alacaktır.

 

  •  III. Selim döneminde yapılan reformalar, Nizam-ı Cedid adıyla anılmıştır. Yeni Düzen anlamına gelen bu reformlarla  III. Selim; (1) Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmak, (2) Ulemanın devlet ve halk üzerindeki etkisini kırmak ve (3) Osmanlı Devleti’ni Avrupa’nın bilim, sanat ve askeri alanlarda yaşamakta olduğu ilerlemelere ortak etmek istemiştir.

 

  •  Bu çerçevede yapılan en önemli reform, Nizam-ı Cedid Ordusunun kurulmasıdır. Bu reform girişimiyle çağın gerisinde kalmış ve yozlaşmış Yeniçeri Ocağı yerine yeni ve modern askeri yöntemleri uygulayan talimli bir askeri teşkilatın  oluşturulması amaçlanmıştır. Bu ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere İrad-ı Cedid isimli bir hazine kurulmuştur. 

 

  •  Yeni orduda çalışacak teknik kadroyu oluşturmak için 1795 yılında Mühendishane-i Berr-i Hümayun kurulmuş, dışarıdan yabancı subaylar getirilmiş, yeni kışlalar yapılmış, gerekli ders kitapları Fransızca’dan Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca ilk defa Fransızca yabancı dil eğitimi verilmeye başlanmıştır. 

 

  •  III. Selim döneminde yapılan reformlar sadece askeri alanla sınırlı kalmamıştır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi siyasi, idari ve adli konularda da birtakım reformlar gerçekleştirilmiş; ancak en başta devlet kadrolarının çürümüşlüğü olmak üzere pek çok engel bu yenileşme hareketlerinin olumsuz sonuçlanmasına yol açmıştır. 

 

  • III. Selim ve onun reformları, çeşitli çevrelerde zaman içerisinde bir tepkinin doğmasına yol açmıştır.  En başta Nizam-ı Cedid Ordusu’nun kurulması, Yeniçerileri ve bir kısım ayanı rahatsız etmiş, ayrıca yeniliğin her türlüsünü karşı olan ulema da önemli bir muhalif güç olarak bu dönemde kendini göstermiştir.


Nitekim III. Selim, 1807 yılında muhalif çevrelerin birçoğunun desteğini alan ve Kabakçı Mustafa isimli bir isyancının önderlik ettiği yeniçeri isyanı sonucunda tahttan indirilmiş ve Nizam-ı Cedid kaldırılmıştır. Onun yerine tahta IV. Mustafa geçirilmiştir.

 

Yaşanan bu gelişme karşısında, III. Selim’i destekleyen ayanlar arasında yer alan Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa harekete geçmiş ve III. Selim’i tekrar tahta çıkarmak üzere ordusu ile birlikte İstanbul’a gelmiştir.

 

Ancak bu sırada III. Selim’in, IV. Mustafa tarafından boğdurulmuş olması nedeniyle bu isteğini gerçekleştirememiştir. Bunun üzerine Alemdar Mustafa Paşa, IV. Mustafa’yı tahttan indirerek II. Mahmut’u tahta geçirmiştir.

Görüş ve Önerileriniz İçin